Je suis Charlie
Basın açıklaması 09.01.2015
Hiciv dergisi "Charlie Hebdo"'ya yapılan zalimce terör saldırısına dair Berlin Alevi Toplumu-Cemevi'nin basın açıklamasıdır.
"Charlie Hebdo" dergisinin editör ekibine yapılan zalim ve korkakça saldırıyı şiddetle kınarken Federal Almanya güvenlik makamlarından IŞİD adına Suriye'de savaşmış cihadçıların sıkı bir kontrole tabi tutulması ve yargılanmalarını talep ediyoruz.
Mizah dergisi "Charlie Hebdo" editoryal ekibine yapılan insanlık dışı terör saldırısı 12 insanın hayatına mal oldu. Bu korkunç saldırı hiçbir dinin ilkeleri ile açıklanamaz ve hiç bir din böyle bir vahşeti emretmez.
Bu vahşice saldırı sadece "Charlie Hebdo" mizah dergisine değil aynı zamanda insanlığa, demokrasiye, ifade ve basın özgürlüğüne yapıldı. Hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılamayacak bu hakların korunması ve yaşatılması için mücadele etmek her bireyin temel görevidir. Unutulmamalı ki bu ve benzeri terör saldırıları devrimci, demoktrat, ilerici insanları sindiremedi, sindiremez.
Paris saldırısı ile ortaya çıktığı gibi, Avrupa ülkelerinden Suriye'ye giderek burada daha da radikalleşen, silah kullanmasını, bomba yapmasını öğrenen cihatçıların geri döndüklerinde terör eylemleri yapma riskleri ortaya çıkıyor.
Güvenlik kurumlarımızın, özellikle risk faktörü olarak adlandırılan "Suriye'den geri dönen cihadçıların" takip ve kontrolünde daha titiz bir çalışma yapmaları, Hükumetin ise Aşırı İslamcı grupların içine çekilmiş bu insanları topluma yeniden kazandırmak için çalışmalarına daha da önem vermesi gerektiğini önemle belirtiyoruz.
Bu bağlamda Charlie Hebdo'ya yapılan saldırıyı bir kez daha lanetlerken, Fransız halkının acısını paylaşıyor, Nous sommes tous Charlie (Hepimiz Charlie'yiz) diyoruz.
Berlin Alevi Toplumu- Cemevi
Alevilik dersi öğretmenleri meslekiçi eğitimde buluştu
Berlin okullarında ders vermekte olan ve henüz seminerlere devam eden stajyer öğretmenler, Fikriye Aras yönetiminde bir araya gelerek birbirlerine tecrübe ve bilgilerini aktardılar ve yeni ders üniteleri hazırladılar. Çok verimli geçen bu çalışma sonunda öğretmenler meslekiçi eğitime devam etme kararı aldılar.
Berlin Alevi Toplumu-Cemevi çocukların ve gençlerin eğitimine son derece önem veriyor. Bunun için Alevilik dersleri veren öğretmenler derslerin içeriğini ve ders malzemelerini çocukların anlayacağı dil ve biçimde hazırlayıp sunmaya sürekli özen gösteriyorlar. Bu amaca yönelik olarak ders vermekte olan ve henüz seminerlere devam eden stajyer öğretmenler bir araya gelerek öğrencilerinin sorularından hareketle konular belirleyip bir dizi ünite planı hazırladılar. Birbirlerine bilgi ve tecrübelerini aktararak ders başarısının yükselmesini sağladılar. Hazırlanan ilk ünitenin konusu „Alevilikte ölüm ve canın ölmezliği” idi. Bu hassas konu üzerinde önce tartışıldıktan sonra oluşturulan çalışma guruplarında örnek ünite önerileri geliştirildi ve yapılan sunumlardan sonra yeniden değerlendirmeler yapıldı. Sonuç olarak konunun öğrencilere aktarılırken onlarda herhangi bir korku ve olumsuz etkilere meydan vermemesinin altı çizildi.
Bundan sonraki meslekiçi eğitimlerde aşağıdaki konuların işlenmesi karara bağlandı:
- Hakk
- Alevilikte kadın ve erkeğin toplumsal rolü
- İbadet
2015 yılındaki ilk çalışma mart ayının başında gerçekleştirilecek.
Sevingül Timur & Vildan Gül
Maraş katliamını unutmadık, unutturmayacağız!
Basın Açıklaması:
1978'de Maraş'ta Alevilere karşı yapılan katliamın yıldönümü nedeniyle Berlin Alevi Toplumu anma töreni ve yürüyüş düzenliyor.
Konuyla ilgili basın açıklaması şöyle:
Baskıcı ve antidemokratik AKP iktidarının Alevilerin ve duyarlı kesimlerin Maraş kentinde düzenlemek istedikleri barışçıl anma törenini engellemesini Berlin Alevi Toplumu olarak esefle kınıyoruz.
Aradan 36 yıl geçmiş olmasına rağmen, katliamla ilgili hala karanlık bir tablo yaşıyoruz. Mevcut iktidardan talebimiz, baskıcı ve antidemokratik tavrından vazgeçerek Cumhuriyet tarhinin en kanlı örneklerinden biri olan Maraş katliamıyla ilgili arşivlerin açılmasına izin vermesi ve vahşetin faillerinden hesap sorulmasına imkan vermesidir.
Bu çerçevede demokrasiye ve hukuk devletine bağlı olan tüm vatandaşları, 28 Aralık 2014 tarihinde, saat 16:00'da Berlin-Kreuzberg semtinde bulunan Waldemarstraße 20 adresindeki Cemevi'nin önüne başlayacak olan yürüyüşümüze davet ederek, baskı ve zülme karşı sesimize ses olmaya çağırıyoruz.
Maraş katliamıyla ilgili detaylı açıklama şu şekilde:
Bundan 36 yıl önce, 19 – 26 Aralık 1978 tarihleri arasında devlet tarafından eli kanlı faşist ülkücüler ve gerici yobazların insafsızlığına terk edilen Aleviler; Maraş'ta tam 7 gün boyunca insanlığın şahit olmadığı bir vahşeti yaşadılar.
Kendilerini milliyetiçi ve müslüman olarak tanımlayan bu caniler, daha önceden işaretledikleri Alevilerin evlerine ve işyerlerine; ellerinde baltalar, satırlar, silahlar, sopalarla hunharca saldırarak, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan yüzlerce masum insanı vahşice katlettiler. Yaralı ve şans eseri yara almayan binlerce Alevi ise Maraş'tan göç etmek zorunda kaldı.
Devlet bu katliama ne kadar ortak olduğunu bir kez de insanlık suçu işleyen canilerin sözde yargılanma sürecinde gösterdi. Devlet sadece çok az sayıda caniyi mahkemeye çıkarmakla kalmamış, mahkemeye çıkardıklarını da delil yetersizliği nedeniyle kısa sürede serbest bırakılmalarına olanak tanımıştır. Yetmezmiş gibi, bir de Maraş katliamında başrol oynayanları milletvekili ve kamuda üst makamlara getirerek mükafatlandırmıştır.
Ve ne acıdır ki; devlet bu kirli vahşetten ders çıkaracağına, 36 yıl sonra dahi Alevilerin barışçıl anmalarını yasaklarken, vahşeti bir kutlama seansına dönüştürenlere ses çıkarmıyor.
Berlin Alevi Toplumu