İnsanlığın en dibe vurduğu, hayvanileştiği, aklını, iradesini, vicdanını yitirdiği andır savaş. Ve insanlık tarihi boyunca bu savaşlarda hep kan verdi ve öyle anlaşılıyor ki kan vermeye de devam edecek. Çünkü savaş ; din, vatan, millet,bayrak adına ya da özgürlük, demokrasi, insan hakları adına yapılıyor yalanına inanan kurbanlık insanlar egemen dunyamızda.
Sadece ikinci dünya savaşında 60 Milyon isnanın öldürüldü. Yaralanan, sakat kalan, yerini yurdunu terkeden, yetim kalan, viraneye dönen topraklar, yıkılan yakılan insanlık tarihi, yerle bir edilen işletmeler işin cabası. Tarihte hep kan aktı. Akan insan kanıydı, karşılığında saraylara, beylerin, sultanların sofralarına , kralların saraylarına ganimet aktı, cariye aktı, köle aktı, para aktı.
Bu kadar acılara rağmen, gelişen bilime, teknolojiye, siyaset ve demokrasi kültürüne rağmen hala din adına, sahte özgürlük, demokrasi insan hakları adına savaşların böyle rahatlıkla yapılıyor olması insanlığın düştüğü alçaklığın en açık göstergesi. Bu kadar mı zavallı bu insanlık. Bu kadar mı aptal bu insanlık? Bu kadar ucuz olmamalı insan kanı. Değil insan kanı, hayvan kanı, bilcümle börtüböcek, ağaç, çiçek, su, yaşadığımız dünyanın her bir zerresini kendi kirli çıkarları için yok eden bu canavarlığa, dur demek bu kadar mı zor?
Bu günün dunyasında Sultan olanlar, daha dün Saddam Hüseyin'in elinde kitle imha silahları var diyerek, Irak'ı işgal etmediler mi? Ne oldu Irak'ta? İki milyon insan öldü. Hala Irak kan gölü. Her gün patlayan bombalar can almaya devam ediyor. Kaç kadına tecavüz edildi? Sahi demokrasi mi geldi Irak'a, özgürlük mü? Bu şavaşı başlatanlar sonradan hemde hiç utanmadan," Saddam'ın elinde kitle imha silahları yoktu." Açıklaması yaparak bütün dünyayla alay edecek kadar pervasızlaşabiliyorlar. Ya Afganistan, ya Libya'ya da yaşananlar. Hangi demokrasi, hangi insan hakları?
Elbette ki, canına, malına, namusuna, onuruna, özgürlüğüne kast edilmesi halinde direnmenin en meşru ve doğru yol olduğuna inanıyoruz. Ama tamamen ekononimik çıkarlar, petrol ve doğal gazlara hakim olma adına böyle sahte senaryo ve oyunlarla binlerin, hatta yüzbinlerin ölümüne sebep olmak vahşettir, çılgınlıktır. Böylesi bir durumu şiddetle kınıyoruz.
Şimdi sırada Süriye. İki yıldır hertürlü çeteciyi, katili, serseriyi toplayıp, eğitip cebine para, eline silah vererek Süriye'de işlenen cinayetleri, katledilen çocukları, tecavüze uğrayan, arap şeyhlerine dolar karşılığı, satılan kadın ve kızları görmez bu insanlıktan çıkmışlar.Tekbir naralarıyla Testerelerle insanların kafasını kesenler, Sivas Madımak'ta olduğu gibi insanları diri diri yakanları görmez bu vicdansızlar. İnsanlıktan çıkmış, hayvanileşmiş bu yaratıkların eline kimyasal silahlar geçtiğinde neleri yapacaklarını düşünemiyorlar mı? O zaman sormazlar mı, niye bu silahlar üretiliyor, niye satılıyor?
Ve Türkiye'de, Başbakan Erdoğan, habire naralar atıyor; " Süriye'de diktatörlük var, insanlar ölüyor, müdahele etmeliyiz." Biz senden ne demokrasi ne de insanlık gördük. Türkiye'yi yedin, yedirdin, uşak yaptın, polis diktatörlüğü ile herkesi susturmaya çalıştın. Süriye'ye müdahale ile bütün pisliklerin üzerini örteceğini düşünüyorsun. Yalanların, riyakarlığın ortaya bir bir çıkıyor. Hani; "Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş sayılır." Anlaşılan o ki, bu kadar ölümler size yetmiyor. Daha çok kan, daha çok ölüm istiyorsunuz. Peki ne adına? Ben dediğimi yaptım. Beşar gidecek dedim ve gitti demek için mi? Bu ne zavallık, bu ne büyük günah ve suç biliyor musun? Gerçi Aleviler olarak seni; Madımak katillerini korumandaki gayretinden, Alevilere, ibadet yerlerine hakaretlerinden, Roboski, Reyhanlı ve Gezi direnişinde ki rolunden, İnsanlık suçu işlemiş Sudan'lı El Beşiri'den ,geçmişinden, zihniyetinden, zilletinden iyi tanırız. Senin şu efelenmen, kabadaylığında içi boş bir yalandan ibaret. İsrail'de öldürülen çocukları sen seçim meydanlarında, podyumlarda iyi pazarladın. Senin işin bu ve bunu iyi yapıyorsun. Filistin'lilerin dostu, kurtarıcısı rolune soyundun. Öyleki bu sana seçimi garantiledi. Ama hepsi yalan ve roldu. Mavi Marmara gemisini İsrail, kendi karasularına bırakmadan, Uluslararası sularda vurdu. Esad'a çeteleri gönderen Tayyip, dünyayı Süriye'nin üzerine sürmek için çırpınan Tayyip, İsrail için niye gıkın çıkmıyor. TV ekranlarında kükredin, perde arkasında ise, İsrail'le bütün anlaşmalara devam ettin. Aleviler olarak; hiç bir ülkeye böylesi bir müdahalenin yapılmasını doğru bulmayız. Eğer sorun varsa; bunlar Uluslararası mekanizmalarda ,gerçek ve adeletli bir şekilde çözülmelidir. Sorunlu ülkelerdeki muhalif kesimler desteklenmeli, onların özgürce örgütleneceği zeminin yaratılmasına o ülkeler zorlanmalı. Savaşlar, işgaller bu sorunları çözmez, daha da sorunlu hale getirir. Irak,Afganistan,Libya orta yerde duruyor.
Dünya haritasını elininize alın ve bakın, kukla olmayan hangi islam ülkesi var. Özgürlükler, demokrasi, insan hakları hangisinde mevcut. Bedenlerine bağladıkları bombalarla hergün onlarcası ölürken, öldürürken, tekbir naralarıyla insanlar gırtlağından kesilirke , nasıl rahat uyuyabiliyorsunuz? Ey İslamcı aydınlar, Siyasetciler, Tarikat şeyhleri; söyleyin siz paraya, iktidara mı kulsunuz yoksa Tanrıya mı?
Ve bu güne kadar siyaseti, ticareti insan kanı üzerine kuran batı, bu kötü , bu vicdansız ve asla ahlaki olmayan tutumdan kendisini kurtarmalıdır. Bu iki yüzlülükten vaz geçilmelidir. Çünkü bunun bedeli, bunun vebalı ağır olur. Ve yarattıkları canavarlar günün birinde en başta bunların başına bela olur.
Dünyanın neresinde olursa olsun, vicdan sahibi herkesin bu kirli oyunlara, bu sinsi planlara karşı uyanık olması ve artık yeter deme adına ayağa kalması gerekir. Çünkü savaş cinayettir ve susmamız halinde, hepimiz bu cinayeti işleyen katil durumuna düşeriz. Geleceğimiz için, dunyamız için, çocuklarımız için, artık savaş istemiyoruz diye haykırma zamanı gelmiştir.
Aleviler olarak; insan öldürülmesini en büyük suç ve günah olarak görmekteyiz. Tanrıyı içinde yaşatan, ve bir parçası olan insanı öldürmek, aslında Tanrıyı öldürmektir. Biz savaşlara son, insanlar ölmesin diyor ve bütün insanlığı bu şiarla dik ve onurlu durmaya davet ediyoruz.

Berlin Alevi Toplumu AĞUSTOS 2013