"Ağaç baltaya demiş ki; sen beni kesemezdin amma, neyleyim ki sapın bende." Yine koca Haydar; Pir Sultan'da; "Her ağacın kurdu özünde olur." cümleleri, İzzettin Doğan ismini her duyduğumda beynime çivi gibi çakılır. Yıllarca dost sofralarında, sohbetlerinde ben ve benim gibi düşünenler anlatmaya çalıştı, bu adamın Alevilik diye bir derdi yok. Tamamen gizli devlet tarafından kurulan, yönlendirilen, amaç olarak da, Alevileri egemenlerin hizmetinde uslu, itaatkar hale dönüştürerek asimilasyonunu gerçekleştirmek.

Bu adamın dilini dudaklarında gezdirerek, hep düşünerek ve çok ciddi şeyler söyleyecek gibi duruşuna aldanmayın. Onun sesinin tokluğuna bakıp, cümlelerinde büyüklük aramanız boşuna, Yıllardır aynı cümlelere ilave ettiği tek bir yeni cümlesi yok. Alevilikle ilgili yazdığı, değil kitap tek makalesi yok. Anayasa Profosörüdür, Alevilerin hukuksal sorunlarıyla ilgili tek bir yasal metin yazmış değil. Zaten , onun ne konuşacağına karar verilmiş ve o bu görevi ifa ediyor o kadar. Ona bu görevi verenler; önce onu medya önünde popüler yaptılar. Büyük adamlarla konuşuyor, bakanlar, milletvekilleri, ünlü gazeteciler, büyük iş adamları, Parti Genel Başkanları, Başbakanlar, Cumhurbaşkanlarıyla pozları, gazete sayfalarına servis ediliyordu. O avlamak istedikleri zavallı Aleviler, yaratmak istedikleri bu sahte Alevi önderi, dede, İzzettin Doğan'ın etrafında saf olsunlar diye.
Gerçi bu İzzettin Doğan; açık açık konuşuyor. Ama anlamayan zavallılara ne diyelim ki. Kim suçlu acaba? İzzettin Doğan; " Biz Türk İslam sentezini savunuyoruz." diyor. Beriki , bunu derin batini! bilgisiyle izaha kalkışıyor. Oysa ki; bunu söyleyen zatı mühterem; " 72 millete aynı nazarda bakarız, ya da bizde din,dil,ırk,cinsiyet ayrımı yoktur." Söylemlerinde izah edilen, Aleviliğin olmazsza olmazlarını inkar etmiş sayılıyor. Ya da; " Alevilik; eski Maverü-ün Türk inancıdır, İslamla tanışınca, eski inançlarıyla yeni dini birleştirmişler, kaynaştırmışlar ona Türk yorumu katmışlar." Düşüncesi;
a. Irkçılık kokar.
b. İslamın özü biziz söylemini dağa kaldırır.
c. İslamı ve tarihini inkara götürür.
İzzettin Doğandır bu, ne söylese yeridir misali, medyada; kanaat önderi, Alevilerin hem lideri hem de Dedesi olarak epeyce itabar gördü. Öyle anlaşılıyor ki, Aleviliği mezara gömünceye kadar da sürecek.
"Alevilik İslamin içinde ve özüdür." der, gerisini getirmez. Mesela; Kur'an'da, niye Cem yok, deyiş yok, semah yok, Hızır Orucu yok, Pir,Mürşid,Rayber,Talib,Musahip yok. Ya da; Alevilikte ki Dedelik sorulduğunda; Dede Korkut'u işaret ederek; "Dede geldi soy soyladı, toy toyladı."diyerek, İslamın özüyüyüz teorisine takla attırırken, Dedeleri de bir çırpıda Maverü-ün ötesi Dede Korkut'a bağlayacak kadarda İlim! Adamı oluyor.
Yıllar önceydi, Kanal 7'de Ahmet Hakan'ın programıydı. Ramazan ayıydı. Katılımcılar; Reha Çamuroğlu, Sait Yazıcıoğlu (Eski Diyanet Başkanı) ve mühterem İzzettin Doğan. Tartışmanın sonunda; Sait yazıcıoğlu; İzzettin Doğan'a dönerek; "Sayın Hocam; Allah'ımız bir, Peygamberimiz bir, Kitabımız bir, farkımız yok. Birlikte Alevi Sunni Cami'ye gidip namazımızı kılalım, ordanda Cemevi'ne gidip semah gösterimine katılalım." Dediğinde, İzzetttin Doğan'ın; "hay çok yaşa hocam ağzında bal akıyor." Demesiyle bendeki Hınzır paşa olgusunu perçinledi.
Çok değil yanılmıyorsam iki yada üç yıl önceydi. Aleviler İstanbul'da bir miting düzenliyorlardı. Muhterem İzzettin Hoca, Cem TV ekranlarından Alevilere, "O mitinge gitmeyin, O mitingi Kürtler yapıyor. " Diyen bu muhterem İzzettin; bizzat Alevi kurumlarını gözden, güçten düşürmeye çalışarak, Alevi kurumlarında ki yöneticileri de, belli odakların hedefi haline getirecek kadar vicdansız, üç yıl sonrada Tayyip Erdoğan'ın akil adamları listesine hiç utanmadan, güya barış elçisi olarak katılacak kadar da dönektir.
MDP'den, ANAP'a, Doğru Yol'a, MHP'den, CHP'ye, her kese oynadı. Her seçimde bu partileri Alevilere, hiç sıkılmadan adres gösterdi. Her TV Ekranlarında, Avrupa Alevi Hareketini siyaset yapmakla suçladı, kendisini siyaset çamurunda takla atarken, hiç görmedi. Alevi kurumlarıyla bir araya gelmedi, Alevileri katleden faşistlerle, şeriatçılarla elele, kol kola olmakta beis görmedi.
Bir dönem Ergenekoncu Generallerin güdümünde hazırolda durup, Cemevlerini, bu ergenekoncuların hizmetine sunarken, şimdi de, yeşil Ergekenculara yeşil ışık yakarak iyi bir uşak olduğunu ispata çalışmaktadır. Zaten bu yolda mesafe alınmamış olsaydı, Fetullah Efendisi ,Cami-Cemevi projesini başlatır mıydı hiç? 12 Eylül faşist darbesinin mimarı Kenan Evren'e Cennetlik diyen. Aleviliği dinsizlik olarak gören, ırkçı Fetullah Gülen Efendi ve Kulu İzzettin Doğan.
Bir konuşmasında İzzettin Doğan;" Alevi Cemevlerini açamıyorduk, Cemevlerine yönelik olumsuz bir durum vardı. Ne zaman ki Fetullah Efendi fetva verdi; "Cemevlerinin açılmasında beis yoktur dedi." Cemevleri açılmaya başladı." Bin bir zorlukla, emekle, dayanışma ve mücadele ruhuyla elde edilen kazanımları, Efendisi Fetullah'a mal ederek, Alevilere kurtarıcı olarak sunacak kadar aklını yitirmiş bir zat. Kuşkusuz sadece bu değil, yanılmıyorsam 2009 yılında, Can Dündar'ın yaptığı roportajda da; " Devletin Alevilere yaklaşımı çok yanlış. Eğer Aleviler bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürürlerse, (Bu zatın kendiside Hukukçu ve sözüm ona Cem Vakfı'nı Alevilerin haklarını kazanması için kurmuş.) devlet çok zor durumda kalır. Yine Alevilerin Kürtlerle birlikte hareket etmesi halinde sorunun altında çıkılmaz. Bu uyarıları devletin tepesindekilere anlattık, ve onlarda anlayıp, Cemevlerin açılmasına onay verdiler." Cemevlerin açılmasında, Fetullah'ın mı, Devletin mi? Yoksa Alevilerin kendi mücadeleleri sonucu mu? olduğunu okuyucuya bırakıyorum.
Bu günkü gerici, ırkçı Türkiye'nin mimarlarından katil Demirel'in, Cem Vakfını biz kurdurduk söylemini duymaz, duysa da anlamaz bu ünlü anayasa Profösörü. Gizli ödenekten neler aldı? Hangi rantlara Sarıyer'de ki arsalarını Toki'ye sattı? Bilemeyiz. Bildiğimiz ve gördüğümüz, baronlar sınıfında, Fetullah'ın emrinde iyi pozlar verdiğidir.
Cami-Cemevi projesi bir ihanet projesidir. Alevileri teslim alma, yok etme tezgahıdır. Bunu iyi niyet, hoşgörü, kaynaşma olarak görmek aptallıktır. Eğer bu zatlar bu konuda samimi iseler; yapacakları çok açık. Kendi Cemaatlerinde Alevilerek yönelik iftiralardan vaz geçsinler. Alevilere yönelik hakaret, şiddet, inkar söylemlerine karşı tavır alsınlar. Alevi katliamlarını kınasınlar, katilleri lanetlesinler, Devletin tepesinde ki Tayyip'in Alevilere yönelik inkarcı, baskıcı, hakaret dolu söylemine itiraz etsinler, ve Aleviliği tarif etmekten, Alevilere elbise biçmekten vaz geçsinler. Biz bunu istiyoruz,Cemevi değil.
Sırtını ABD'ye dayamış, yıllık 25 Milyar ciroya hükmeden, bankası olan bu din baronundan hayır gelmez, gelse gelse şer gelir. Bu şerler ittifakında yer alanlarda o şerdendir. Ve bu şerin oyununa gelip Cami-Cemevi Projesini hayata geçirmek, kuzuyu kurda teslim etmektir. Aleviler; Fetullah'ı da, Fetullah'ın İzzetini de iyi tanır, biline.

Metin Mat Eylül 2013
BAT YK Üyesi